İstanbul Obezite Cerrahisi

Obezite cerrahisi
Estetik Merkezleri
Estetik Merkezleri

Obezite Cerrahisi Uygulamaları

Tüp Mide Ameliyatı

Günümüzde en çok uygulanan cerrahi müdahalelerden biri tüp mide ameliyatıdır ve halk arasında “mide küçültme ameliyatı” olarak bilinir.

Tüp Mide Ameliyatı Nedir?

Tüp Mide Ameliyatı, yemek borusu ile midenin birleştiği yerden başlayarak mide çıkışının 6-8 cm önüne kadar olan mide dokusunun yaklaşık 1,5 cm çapında kesilerek çıkarılması operasyonudur. Midenin yaklaşık %65’i çıkarılmış olur. Modifiye Sleeve Gastrektomi ameliyatı, yemek borusu ile midenin birleştiği yerden başlayarak mide çıkışının 2 cm önüne kadar olan mide dokusunun yaklaşık 1,5 cm çapında kesilerek çıkarılması ameliyatıdır. Midenin yaklaşık %85’i çıkarılmış olur. Uzun vadede daha iyi kilo verme oranları ve daha düşük kilo alma oranları nedeniyle teknik olarak modifiye tüp mide ameliyatını tercih ediyorum ve ilerleyen bölümlerde tüp mide ameliyatından bahsederken modifiye tüp mide ameliyatından bahsedeceğim.

Tüp Mide Ameliyatında Nasıl Kilo Verilir?

1-) Midenin büyük bir kısmı alınır ve geriye tüp şeklinde bir mide kalır. Kalan ortalama mide hacmi genellikle 100 cc’den azdır. Hastaların bir öğünde aldıkları gıda miktarı azalır ve aldıkları kalori miktarı düşer.
2-) Midenin özellikle üst kısmının (fundus) çıkarılması önemlidir. Ghrelin hormonu salgılayan hücrelerin yaklaşık %85’i bu bölgededir. Ghrelin hormonu öncelikle açlık hormonu olarak bilinse de asıl görevi kan şekerini yükseltmektir. Diyabetojenik bir hormondur. Diyetlerde çoğu zaman başarısızlık nedeni olan bir hormondur. Diyete başladıktan sonra altıncı haftadan itibaren aşırı salgılanması ile oluşan yeme isteği genellikle diyetin bozulmasına ve tekrar kilo alınmasına neden olur. Bu yüzden bu bölgenin dikkatli bir şekilde çıkarılması çok önemlidir. İştah hormonu salgılayan kısım çıkartılarak öğün aralarında açlık hissini azaltır ve tekrar yemek yemenizi engeller.

3-) Mide kesilip çıkarıldığında, bağırsak sistemini etkileyen sinirlerin bir kısmı da kesilmiş olur. Sonuç olarak, gıdanın mideden geçtikten sonra kalın bağırsağa gidişi hızlanır. Geçiş süresi üçte bire düşer. Besinler ince bağırsakta daha az zaman geçirdiği için daha az sindirilir ve alınan kalori miktarını azaltarak kilo kaybına katkıda bulunur.

4-) Gıdanın geçiş süresi kısaldığı için sindirilmemiş gıda ince bağırsağın son kısmına daha fazla miktarda ulaşır. İnce bağırsağın son 200 cm’lik kısmı hormon aktif olarak kabul edilir ve 200’e yakın hormon (örn: GLP-1, PYY, TGR5, PTP1B, FXR, FGFR4, FXR) salgılanır. Bu bölgede salgılanan hormonlar kilo kaybında, yandaş hastalıkların iyileşmesinde ve tekrar kilo alma olasılığının azalmasında başrol oynamaktadır. Bu hormonlar özellikle sindirilmemiş gıdaların varlığı ile tetiklenir. Diyabetin iyileşmesi, karaciğer yağlanmasının düzelmesi, hipertansiyonun düzelmesi ve kanser riskinin azalması bu hormonlarla doğrudan ilişkilidir. Tüp mide ameliyatı, kilo verme ameliyatları arasında bu hormon salgılanmasını uyarma konusunda en az etkili olanıdır. Bu nedenle tüp mide ameliyatına biraz şüpheyle yaklaşmak ve gerekirse daha ağır obezitesi olanlarda ya da diyabet gibi metabolik hastalığı daha fazla olanlarda daha metabolik bir ameliyat yapmak gerekir.

TÜM MİDE AMELİYATI KİMLER OLMALI ?​ KİMLER OLMAMALI ?

Tüp mide ameliyatının faydalarından bahsetmeden önce özellikle şunu belirtmem gerekir ki tüp mide ameliyatından başarılı sonuçlar elde etmek istiyorsanız uygun hastaya yapılması çok önemlidir. Tüp mide ameliyatının etkinliğinin düştüğü durumları çok iyi tespit etmek önemlidir.
Vücut kitle indeksi
VKİ 50’nin üzerindeki hastalarda tüp mide ameliyatı sonrası 5. yılda tekrar kilo alma oranları %60’a kadar çıkmaktadır.
Diyabet
VKİ 45’in üzerindeki hastalarda diyabet varsa tüp mide ameliyatı sonrası 5. yılda tekrar kilo alma ve diyabetin tekrar ortaya çıkma oranı %50’ye kadar çıkmaktadır. VKİ 35’in üzerindeki hastalarda insülin kullanımı gerektirecek kadar diyabet varsa tüp mide ameliyatı sonrası 5. yılda tekrar kilo alma ve diyabetin tekrar ortaya çıkma oranı %50’ye kadar çıkmaktadır.
Yüksek kalorili sıvı gıda
Tüp mide ameliyatı olanlarda sıvı gıdalar istedikleri kadar kullanılabilir. Sıvılar çok rahat bir şekilde akar gider ve miktar kontrolü yapılamaz. Yüksek kalorili sıvılar ve alkol kullanımı ile yüksek miktarlarda kalori alınarak kilo kaybı miktarında azalma hatta tekrar kilo alımı görülebilir. Bu tür alışkanlıkları olan kişilerde bypass’lı ameliyatlar tercih edilmelidir. Bu tür ameliyatı olanlarda oluşan “dumping sendromu komplikasyonu” hastaların aşırı kalorili sıvı gıdaları almasının önüne geçer.

TÜP MİDENİN GENEL SAĞLIK ÜZERİNE ETKİLERİ  

1-Fazla kilo kaybı oranları (EWL%) yaklaşık %66-80. 
2-Oral antidiyabetik ilaç kullanan ve vücut kitle indeksi 45’in altında olanlarda diyabet düzelme oranı yaklaşık %70. 
3-Hipertansiyon (%50-80), hiperlipidemi (>%90), uyku apne (>%70), yağlı karaciğer hastalığı (>%90) gibi ciddi sağlık sorunlarında da iyileşme sağlar.
4-Fiziksel aktivite, üretkenlik, iyilik hali, kendine güvende iyileşme 
5-Diğer obezite cerrahisi tekniklerine göre daha kısa bir ameliyat süresi, daha kısa süre hastanede kalış süresi 
6-Ortalama hayat süresinde ameliyat sonrası uzama 

AVANTAJLARI

 Anlamlı miktarda kilo kaybı (fazla kilo kaybı oranları %60-80). Modifiye tüp mide ameliyatı ile daha yüksek oranda kilo kaybı var. Obezite ilişkili yandaş hastalıklarda %90’a kadar düzelme olasılığı Mide bandında olduğu gibi yabancı cisim yok Bypass ameliyatında olduğu gibi sindirim sisteminde değişiklikler yok. Hormonal değişiklikler iştahı azaltır ve metabolizmayı hızlandırır. Dumping sendromuna neden olmaz Hasta seçimi uygun şekilde yapılırsa başarı oranları %90’a kadar çıkıyor, modifiye tüp mide ile bu oran gastrit bypass cerrahisine benzer oranda. Tekrar kilo alınması halinde revizyon cerrahisi basit. 

DEZAVANTAJLARI

Geri dönüşümsüz bir ameliyattır. Ameliyattan sonra mideni geri istersen ne yazık ki imkansız Ameliyattan uzun uygun bir beslenme programı ve egzersiz programına hayat boyu devam edilmelidir. Vitamin eksikliklerine neden olabilir. Özellikle ilk yılda bu eksikliklerin görülme olasılığı daha yüksektir. Bu yüzden ameliyattan sonra ilk yıl kesinlikle protein ve vitamin desteği alınmalıdır. Ameliyattan sonra 1 yıl 3 ay ara ile vitamin seviyeleri yakından takip edilmelidir. Mide asidi salgılayan midenin büyük kısmı çıkartıldığı için vitaminler özel formlarda olmalıdır. Yüksek kalorili sıvı gıda ve alkol kullanımı yetersiz kilo kaybı hatta tekrar kilo alımına neden olabilir. Diyabet varlığında tekrar kilo alma olasılığı daha yüksektir.

Ücretsiz Danışmanlık Alın

Thank you! Your message has been sent.
Unable to send your message. Please fix errors then try again.

TurkeyGreekGermanEnglish